img

 

img img
HAFTANIN YÜKSEK MAHKEME KARARLARI

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/18566 E. , 2016/12666 K. 29.06.2016


Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/3811 E. , 2016/3183 K. 21.06.2016

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/18566 E. , 2016/12666 K. 29.06.2016 Tarihli Kararı

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı

ÖZET: Davalı-davacı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında kadının ailesini eve almadığı, kadının ailesine “kızınızı da alın gidin” dediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, davacı-davalı kadın da dava açmakta haklıdır. Düğünde kadına takılan ziynetler, bağış hükmündedir ve kadının kişisel malıdır. Ziynetlerin, geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe bunları alan, iade etmekle yükümlüdür.

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından her üç dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda kusurun ağırlığının davacı-davalı kadında olduğu belirlenerek, davacı-davalı kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulüyle boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında kadının ailesini eve almadığı, kadının ailesine “kızınızı da alın gidin” dediği anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre, davacı-davalı kadın da dava açmakta haklıdır. Öyleyse davacı-davalı kadının davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.

2-Düğünde kadına takılan ziynetler, bağış hükmündedir ve kadının kişisel malıdır. Ziynetlerin, geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmedikçe bunları alan, iade etmekle yükümlüdür. Davacı-davalı kadın, dava dilekçesi ile; düğünde takılan yedi adet bilezik, altı adet gramise, iki adet yarımlık ve bir adet set takımının düğünden hemen sonra eşi tarafından elinden alındığını, iade etmediğini belirterek aynen olmadığı takdirde bedelini talep etmiştir. Davalı-davacı erkek de cevap dilekçesinde bu altınların düğün masrafı ve müşterek hanede bulunan eşyaların bedeli için harcandığını belirtmiştir. Dinlenen bir kısım kadın tanıkları kadının baba evine döndüğünde üzerinde çeyrekli kolyesi ve set takımının olduğunu ifade etmişlerdir. O halde, ziynetlerin geri istenmemek üzere verildiği iddia ve ispat edilmediğine göre, davacı-davalı kadın tarafından talep edilen set takımı haricindeki ziynet eşyalarına ilişkin davasının kabulü gerekirken, yetersiz gerekçe ile isteğin reddi doğru bulunmamıştır.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1 ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, 1. bentteki bozma sebebine göre davalı-davacı tarafından açılan karşı boşanma davasıyla ilgili yeniden hüküm kurulması zorunlu olduğundan davacı-karşı davalı kadının bu yöne ve boşanmanın fer’ilerine ilişkin temyiz itirazları ile diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.06.2016


Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2015/3811 E. , 2016/3183 K. 21.06.2016 tarihli kararı

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama

ÖZET : Engel hal olmadığı halde eylemin sürdürülmemesi, gece koşullarında ve belirtilen hareketli ortamda, özellikle hayati bölgelerin hedef alındığını, öldürme kastıyla hareket edildiğini gösterir, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve yeterli kanıt bulunmadığı anlaşıldığı halde, sanık hakkında sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan ayrılarak nitelikli kasten yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden,suçun vasfında hataya düşülerek öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması BOZMAYI gerektirir.

1- Sanık .. hakkında, mağdur .karşı kasten yaralama suçundan CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, aynı Yasanın 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, söz konusu kararın itiraz merciince incelenmesi mümkün görülmüştür.

2- Sanık .. hakkında, mağdur . yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden yapılan temyiz incelemesinde,

A- Oluşa ve dosya içeriğine göre, mağdurdan sanığa yönelen haksız tahrik oluşturacak söz ve davranış bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında haksız tahrik hükümlerini düzenleyen TCK’nun 29. maddesinin uygulanması gerektiğine yönelen tebliğnamedeki bozma öneren düşünce benimsenmemiştir.

B- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . mağdur . yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişen cezayı azaltıcı sebep takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,

Ancak,

Oluşa ve dosya kapsamına göre, olay gecesi sanığın arkadaşlarıyla yolda yürüdüğü esnada, mağdur ve arkadaşlarından kendilerine yönelik birşeyler söylendiğini düşünmesi üzerine, mağdur tarafın yanına giderek tehdit içerikli sözler söylediği, taraflar arasında bu nedenle tartışma çıktığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, sanık . mağdur . bıçakla sol uyluktan üç, sırt soldan bir ve lomber bölgesinden bir olmak üzere toplam beş yerinden yaraladığı, bu yaralardan birinin göğse nafiz olup pnömotoraks oluşacak ve hayati tehlike geçirecek, dördünün ise basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu, sanığın daha sonra iradi olarak eylemine son verdiği olayda,

A- Engel hal olmadığı halde eylemin sürdürülmemesi, gece koşullarında ve belirtilen hareketli ortamda, özellikle hayati bölgelerin hedef alındığını, öldürme kastıyla hareket edildiğini gösterir, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve yeterli kanıt bulunmadığı anlaşıldığı halde, sanık hakkında sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan ayrılarak nitelikli kasten yaralama suçundan hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden,suçun vasfında hataya düşülerek öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,

B- Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih . esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı Yasanın TCK’nun 53. maddesindeki iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,

Usule ve yasaya aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak CMUK’nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 21.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.


BaroKart Blog'da bulunan Yargıtay Kararları yargitay.gov.tr internet sitesinden alınmıştır.

 

 

NASIL ÇALIŞIR?

Otobil'inizi akaryakıt satış görevlisine gösterin. Akaryakıt satış görevlisi sisteme otobilinizi okuttuktan sonra otomatik olarak BaroKart’ ınız içerisinde bulunan bakiyenizden akaryakıt tutarı düşecek ve size sağlanan avantaj anında BaroKart'ınıza yansıtılacaktır.

Başvuru yapmak için tıklayınız.